Todd Anderson ve arkadaşlarının Welton Akademisi’ndeki yaşamları, yeni İngilizce öğretmenleri Bay Keating’in gelmesiyle birlikte inanılmaz biçimde değişir.
Bay Keating onlara olağanüstü ve farklı bir hayatın kapılarını açar. Ondan etkilenen yedi arkadaş, Ölü Ozanlar Derneği’ni tekrar faaliyete geçirirler. Bu gizli dernekte ailelerin baskı ve beklentilerinden uzakta tutkularını özgürce yaşayabilmektedirler.
Keating onları ünlü ozanların büyük eserleriyle tanıştırdığında yalnızca dilin güzelliğini öğrenmekle kalmayıp, yaşamın her ne kadar önemli olduğunu da ayrımsamışlardır.
Vermont’un uzak tepeleri üzerine kurulmuş bir özel okul olan Welton Akademisi’nin taş kilisesinde, üzerlerinde akademi ceketleriyle üç yüzden fazla genç, çevreleri kendilerine gururla bakan anne babalarıyla kuşatılmış bir halde, uzun koridorun iki yanına dizilmiş, bekleşiyordu. Kısa boylu, yaşlıca bir adam uçuşan giysisiyle bir mum yakıp, sancak taşıyan öğrencilerden, cübbeli öğretmenlerden ve mezunlardan oluşan alayın önünde uzun koridorun taş zemini boyunca yürüyerek kutsal kiliseye girerken, gaydadan yükselen melodinin yankısı duyuldu.